İçindekiler
Göz Kayması (Şaşılık) Nedir?
Bu yazıda sizlere kliniğimizde en fazla muayene ve takip ettiğimiz hastalık grubu olan Göz Kayması (Şaşılık) hastalığından bahsetmek istiyorum.
Göz kayması nedir sorusunun cevabını hepimiz az çok biliyoruz aslında, gözlerin aynı noktaya bakmaması, iki gözün birlikte, senkronize hareketlerinin ve paralelliğin bozulması durumudur. Bu durum sürekli ya da ara ara olabilir. İçe ya da dışa doğru göz kaymaları olabileceği gibi yukarı ve aşağı yönlü kaymalar da olabilir.
Bebekler doğduklarında gözlerine gelen görsel uyarıları henüz yeni gelişmekte olan beyinlerinde işlemeye başlarlar. Bu ilk aylarda her iki gözden beyine ulaşan görüntüler görme merkezinde tek bir görüntü haline getirilerek derinlik hissi de denilen 3 boyutlu görme duyusunun gelişimi başlamış olur.
Bu dönemde yani bebekliğin ilk 3-4 ayında ara ara meydana gelen göz kaymaları normaldir. Anneler özellikle bebeklerini emzirirken arada bir gözlerinin içe doğru kaydığını fakedebiliyorlar. Dördüncü aydan sonra hala ara ara göz kayması fark ediyorsanız bunu dikkate almalı ve bebeğinizi bir göz hekimi muayenesine götürmelisiniz.
Göz Kayması Neden Olur? Nedenleri Nelerdir?
Yapılan araştırmalarda insanların yaklaşık %3'ünde göz kayması (şaşılık) görülmektedir. Kaba bir hesapla ülkemizde ortalama 2.4 milyon insanın bu hastalıktan muzdarip olduğunu söyleyebiliriz. Peki bu kadar sık görülen göz kayması neden oluşur, göz kaymasının sebepleri nelerdir? Bu soru tanı koyduğumuz tüm hastalarımız tarafından bize sorulmaktadır. Şimdi göz kaymasının nedenlerinden bahsedelim.
Bu hastalıkta kalıtımsal bir geçiş söz konusudur. Ailede göz kayması (şaşılık) olanlarda risk daha fazladır. Şaşılık hastalarının yaklaşık %40’ında ailede başka bir bireyde de şaşılık hikayesi mevcuttur.
Annenin gebelik döneminde geçirdiği hastalıklar, zorlu ve uzamış doğum eylemi, erken doğum, doğum sonrası travma, ateşli hastalık ve havale/nöbet öyküsü olan kişilerde görülme olasılığı artmaktadır.
Göz derecesi yüksek hipermetrop olan bir çocukta, odaklanmaya, net görmeye çalıştıkça gözlerinde içe kayma ortaya çıkabilir.
Ani başlangıçlı göz kaymalarının bir kısmı nörolojik kökenli olabilir ve ciddiye alınmalıdır. Altta yatan sebep beyin kanaması ya da tümörler olabileceği için tomografi ve MR tetkikleri gerekebilir.
Gözün görme aksında normalde şeffaf olan gözün ön tabakası kornea veya göz içindeki lensimizdeki kesifleşmenin, saydamlığını kaybetmesinin (doğumsal katarakt) ilk bulgusu göz kayması olabilir. Bu durumda ertelenmeden ayrıntılı bir göz muayenesi yapılmalı ve görme seviyesini artırabilecek cerrahi işlemler planlanmalıdır.
Göz kayması ileri yaşlarda da meydana gelebilir. Göz kayması olmayan bir insanda ani olarak göz kayması ortaya çıktığında kişide diplopi dediğimiz çift görme ve bu çift görme sebebiyle de hareketlerde dengesizlik oluşabilir. Şeker hastalığı veya tansiyon hastalığı gibi hastalıklar göz sinirlerine zarar vererek felçlere, bu felç durumu da göz kaymalarına sebep olabileceği gibi, kafa içi tümörler ve başka nörolojik hastalıklar da sebep olabilir.
Önemli miktarda göz kayması hastasında kaymaya neden olan herhangi bir sebep bulunamayabilinmektedir.
Göz Kayması Teşhisi ve Tanı Yöntemleri
Her hastalıkta olduğu gibi göz kaymasında da erken tanı çok çok önemlidir. Bu yüzden bebeklik ve çocukluk çağında hem şaşılık hem göz tembelliği hem de diğer göz hastalıkları açısından yapılan rutin göz kontrolleri ihmal edilmemelidir.
Rutin göz muayenelerinde göz numaralarını ölçümü, görme seviyesi, gözün ön ve arka segmetinin muayenesi, göz kayması muayeneleri yapılır. Göz kayması muayenesinde kullandığımız bir çok test mevcut. Örtme ve örtme-açma testleri, prizma ile yaptığımız ölçümler, füzyon testleri, göz hareketlerinin kontrolü vb. muayene yöntemleri ile hem kaymanın tipini hem de miktarını teşhis ve tespit etmiş oluruz.
Görme duyumuzun gelişimi çocukluk çağında, ortalama olarak 7-10 yaşları arasında tamamlanmaktadır. Bu yaşlardan önce yapılan muayenelerle göz kaymasına, görme kaybına sebep olabilecek hastalıklar teşhis edilmeli ve gereken tedavi erkenden başlanmalıdır. Çünkü görme gelişimini olumsuz etkileyen olan her durum (göz kayması, göz kapağı düşüklüğü, yüksek göz numaraları, gözlerin numaraları arasında fark olması, doğumsal katarakt vb.) göz tembelliği ile sonuçlanmaktadır.
Tanı ne ölçüde erken olursa ve gereken tedavi ne kadar erken yapılırsa, tedaviye cevap o ölçüde iyi olmaktadır. Eğer görme azlığı söz konusu ise 8-9 yaş döneminden sonra uygulanan tedavilerde görme seviyesi artmamaktadır.
Göz kayması ya da hiçbir şikayeti olmasa da her bebeğe ve çocuğa 6 aylıkken, 1 yaşındayken, 3-3, 5 yaşlarında ve 6 yaşında rutin göz muayenesi yapılmasını öneriyoruz.
Göz Kayması Tedavi Yöntemleri
Temel olarak tedavi seçenekleri cerrahi olmayan tedaviler ve cerrahi tedaviler olarak ayrılabilir. Hastalık yoktur hasta vardır prensibi göz kayması hastalığında da geçerlidir. Göz kaymasının tipi, başlangıcı, sıklığı, kaymanın miktarı, hastanın yaşı, görme seviyesi, daha önce geçirdiği ameliyatlar vs. gibi bir çok duruma göre, hastanın tedavi planlaması hastaya özel olarak yapılır. Bir grup hastada ameliyat gerekmeden göz kayması düzeltilebilirken, diğer grupta cerrahi tedavi kaçınılmaz olmaktadır.
Cerrahi dışı tedavi yöntemleri: Gözlük, kapama, prizmatik cam, göz egzersizleri, botulinum toksin enjeksiyonu olarak sıralanabilir.
Cerrahi tedavi ise göz kaslarının kuvvetlendirilmesi ya da zayıflatılması prensibiyle yapılır. Örneğin içe kayması olan bir kişide içe baktıran kasın kuvvetinin azaltılması, dışa baktıran kasın kuvvetinin artırılması hedeflenir ve buna yönelik bir cerrahi plan yapılır.
Çocukluklarda Göz Kayması Tedavisi
Halk arasında özellikle çocuklarda görülen göz kaymaları için büyüdükçe ya da kendi kendine düzelebileceği yönünde yanlış bir söylem mevcuttur. Ama göz kayması kendi kendine ve zamanla düzelmez. Sadece yukarıda bahsettiğimiz 3-4 aya kadar olan bebeklerde ara ara olan kaymalar zamanla düzelir. 2 aylık bebekte kayma ara ara değil de sürekli oluyorsa yine kendiliğinden düzelme beklemeyiz.
Göz kaymasının bazı türlerinde gözlük tedavisi ile tamamen düzelme sağlanabilmektedir. Özellikle hipermetropiye bağlı içe kaymalarda hipermetrop camlarla kayma kontrol altına alınmaktadır. Bunun için tedavide ilk basamak çocuktaki göz derecelerinin saptanması ve gözlük ihtiyacının doğru bir şekilde tespiti ve düzeltilmesidir.
Göz tembelliğinin göz kaymasına eşlik ettiği ya da sürekli aynı gözün kaymasına bağlı göz tembelliği riski olan durumlarda gözlük tedavisi ile beraber göz kapama tedavisi gerekebilir.
Çocuklardaki bir grup göz kayması hastasında prizmatik cam tedavisi, göz egzersizleri de önerebiliyoruz. Özellikle aralıklı dışa kayma hastalarında prizmatik gözlükler, tespit edilenden daha yüksek miyop olarak reçete edilen camlar ve kapama ile kaymayı kontrol altına alabilmek, en azından kaymanın görülme sıklığını azaltmak mümkün olabilmektedir.
Bu tedavilere cevap vermeyen ya da vermeyeceğini bildiğimiz çocuklarda ise cerrahi tedavi uyguluyoruz. Cerrahi tedavi için herhangi bir yaş sınırı bulunmamaktadır. Örneğin 1 yaşında bir bebekte sürekli ve belirgin bir içe kayma (infantil ezotropya) varsa ameliyatı çok da ertelemeden yapabiliyoruz. Ya da gözlükle kaymasının bir kısmı düzelmiş ama tamamen ortadan kalkmamış 4-5 yaşında bir çocuğa gözlüğün düzeltmediği kayma miktarına göre planlama yaparak cerrahi tedavi uygulayabiliyoruz.
Göz Kapama Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Yukarıda bahsettiğimiz kapama tedavisinde hastanın yaşına ve görme tembelliğinin seviyesine göre, belirlenen süreler için daha iyi gören ya da daha az kayan göze kapama tedavisi uygulanır.
Yapışkanlı göz kapama bantları ile daha iyi gören daha az kayan göz, gün içerisinde belli saatlerde kapatılır ve hastanın tembel olan gözü daha çok kullanması sağlanır. Kapama sırasında hasta gözlüklerini kullanmaya devam etmelidir. Kapama gözlük üzerinden de yapılabilir.
Yapışkan bantlar yerine gözlüğe takılan ve tek camı örten kılıflar da kullanılabilir. Bandaj kullanamayan uygun çocuklarda damla tedavisi ile kapama uygulabilir. Daha iyi gören göze damla damlatılarak az gören gözün çalışması sağlanır. Son yıllarda üretilen akıllı gözlükler de kapama tedavisine uyumu az olan çocuklarda tedaviye uyumu sağlayabilmektedir.
Göz hekimi tarafından periyodik muayenelerle görme keskinliği takip edilir ve artış miktarı saptanır. Bu muayenelerin sonucuna göre kapama tedavisinin günlük süresi ve devam edilmesi gereken aylık süre tekrar belirlenir.
Gözlüğe ve kapamaya rağmen göz kayması devam ediyorsa göz kaslarına müdahale ettiğimiz şaşılık cerrahisini yapmak gerekebilir. Cerrahi olarak kayma düzeltilse bile gözlük ve kapama tedavisi ile takip sürdürülür.
Yetişkinlerde Göz Kayması Tedavisi
Yetişkinlikte göz kaymasının başlangıç şekli önemsenir. Yetişkinlerde yeni başlayan göz kayması her zaman çok önemlidir. Öncelikle göz kaymasına neden olabilecek nörolojik hastalıkların varlığı araştırılmalı ve bu hastalıklar tedavi edilmelidir.
Göz kayması çocuklukta başladığında genellikle çift görmeye sebep olmaz ama yetişkinlikte başlarsa ortaya çıkan diplopi (çift görme) hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Yetişkinlerde göz kayması durumunda kayma tipine ve miktarına göre tedavi planı yapılır. Prizmatik camlar, göze hareket veren kaslara Botulinum Toksin enjeksiyonu veya şaşılık cerrahisi ile hastanın hem kayması hem de çift görmesi ortadan kaldırılabilir. Yapılan cerrahide yine göz kaslarının kuvvetlerinin değiştirilmesi söz konusudur. Tek göze ya da iki göze müdahale edilebilir.
Yetişkinlerde yapılan şaşılık cerrahisi sonrası gözlerin yeni konumu dolayısıyla beyne ulaşan farklı görüntüye adaptasyon sağlanamayabilir. Bu sebeple ameliyat sonrası bile çift görme ortaya çıkabilir. Bu açıdan cerrahi öncesi cerrahiye uygunluk açısından yapılan ayrıntılı muayene, değerlendirme ve bilgilendirme çok önemlidir.
Instagram’da bizi takip etmek için tıklayınız.
Sosyal Medyada Paylaş:
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Göz Muayenesi
Göz muayeneleri, iyi bir görme ve genel göz sağlığı için hayati önem taşır....
Kırmızı Göz
Günlük pratikte çok sık karşılaştığımız bu durum basit bir nedenden kaynaklanabileceği gibi ileri tetkik ve tedavi gerektiren bir hastalığa bağlı da olabilir....
Göz Kapağının İstemsiz Kasılması (Blefarospazm)
Göz kapağının istemsiz kasılması, zaman içerisinde şiddetini artırarak hastaların yaşam kalitelerinin ciddi anlamda düşmesine neden olabilen bir durumdur....